Cumartesi, Mayıs 20


Sevgili Debbie,
Seni okumaya devam ediyorum. Elimde bu kez de Gül Ağacı Sokağı var. Gittiğim şehirlerden buzdolabı üzerine yapıştırılan magnetler yerine kitap almayı tercih ediyorum. Seni Gaziantep'e dahil ediyorum, Antep'in hikayesinde yeni bir paragraf gibi.. 

Çok tanıdıksın. Kafamı kurcalayan bir şeyler var. Sanki oturduğumuz kitap kafenin bulunduğu sokakta, 2 katlı müstakil bir evin bahçesinde çamaşır asıyorsun; ben illa ki demli çayımı yudumlarken. O kadar tanıdık işte. Aynı şehrin gökyüzüne dahilmişiz gibi. Akşam kumandanın tuşlarının takatini kesen diziler, senin anlattıklarından çok uzak oysa. Ülkemin insanları kendi yaşamlarına her gün izledikleri, sanki izlemek zorundalarmış gibi izledikleri, hikâyelerle yabancılaşırken, ben seni okuyarak mahallemizden geçen öykülere yakınlaşıyorum. Ya sen Amerikalı değilsin ya da biz kendimizi çoktan kaybettik.

Geçtiğimiz yıl Erciş Edebiyat Şöleni'nde dereceye giren sevgili Güven Altın, sanki böyle durumlar için dilinden dökülüveren şiirinde şöyle diyordu; "biz kaybolmadık dilenci, bizi çaldılar.."

Sen yazmaya devam et Debbie, biz daha çok kaybolacağız gibi...

Sevgiler..


Ayşe. 
18 Mayıs 2017

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...



Counters
Free Web Counter