Perşembe, Haziran 9

Dedeme..II



Zaman nasıl da hızlı.. Bak bir hafta daha geçti. Yarın Perşembe. Dışarda yine yağmur. Dünya alelade bir cinnete dönüştü. Her yerde patlamalar. Bunları görmüyorsun artık diye seviniyorum biraz. Dünyaya insanların bu yaptıklarına biraz daha tahammül edecek olmak bile zor. Soğuyorum günden güne dedem, dünyadan, insanlarından, kendimden bile bazen... İçimde yetişsin diye diktiğim bir fesleğen, dal dal kuruyor gibi hissediyorum. Suyu götüremiyorum uçlarına, sanki ruhumun dallarını artık besleyemiyorum, zamansız yapraklarım dökülüyor. İçimde hayatın adımları yavaşlıyor. İstiyor muyum bunu, istemiyor muyum, bilmiyorum ki... Söylediklerim bambaşka anlaşılıyor, yüreğimden geçenler. Neden hep ben güçlü olmalıyım diyorum bazen, ben neden göğüslemeliyim, neden ben koşmalıyım hep, neden hep ben bir yerlere yetişmeye çalışmalıyım. Yorgunum, buna hakkım var mı bilmiyorum, çok yorgunum dedem. Öyle çok gittiniz ki...Çalan her telefonda aklım yerinden çıkıyor. telefonlar artık hiç güzel çalmayacaklarmış gibi geliyor. o yüzden hep ben aramak istiyorum. İşin kötüsü ben bunları artık kimseye anlatamıyorum. İnsanlar kurallarına uyduğun kadar yakın ve seninle. Onların istediklerini yaptığın kadar sevecen ve sabırlı. Ben artık kimseye içimi açmak istemiyorum belki de. Belki de en iyisi başkalarının acılarına sarılmaktır.
Şimdi dünyam yıkılmış gibi konuştuğumu düşünüyorsun, üzülüyorum seni böyle düşündürdüğüm için, ama beni dinleyeceğini biliyorum, anlayacağını, hani her zamanki gibi sükunetle karşılık vereceğini. Ağzından çıkanlara çokça kıymet vereceğimi bildiğinden, dilinden çıkacakları kaç kez süzüyordun diye düşünüyorum bazen.

Anneannemden haber aldım bugün. Sana çok sinirli. Çabuk gelsin beni eve götürsün diye tutturuyormuş. Evini ve seni çok özlüyor. Nasıl iyileşeceğiz biz bir fikrin var mı? Allah'a dua ediyorum sürekli, şu daralan daralan ve incelen yüreklerimizi bırakmasın feraha çıkarsın diye... Zaman sahura yürüyor. Karşımda bir ramazan akşamı sahura doğru tüm ısrarlarımıza rağmen eve gitmek için yola koyulduğunuzda çekilen fotoğraf duruyor. Kolkola. Elinizde sahur için su böreği. Dün giibi. Dünyanın yalan olduğu burdan belli. Ve biz dünyaya sıkı sıkıya bağladığımız iplere tutunmaya devam ediyoruz. Zoruma gidiyor.

Ümit Sayın ve Tarkan söylüyor şimdi bir de 'Gitme'..

Vazgeçilen olmak çok zormuş dedem.. Başımı dizine koysam.

09.06.2016
01:06- sahura doğru

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...



Counters
Free Web Counter