Çarşamba, Nisan 11

geçmiş zaman cümleleri 2..




"Çocuk büyüdü
Yalnızlık oldu..."
Şükrü Erbaş


Annem diyor ki bazen: "Bozulduğunu çok belli ettin...etme..."

Yolda giden iki kız konuşuyor, biri diğerine, "sevindiğini çok belli etme," diyor.

Televizyonda bir kadın konuşuyor yine, "hevesliymiş gibi davranma!" diye parmağını sallıyor karşısındakine...

Sonra, "akma," diyorlar sana gözyaşlarım," kimse görmesin, duymasın, güçsüz derler!"...

Şimdi ben bu satırları yazarken ellerime, bilgisayarın klavyesine damlıyor yaşlar... Tuzu kalıyor kurudukça... Tuzunda anlatamadıklarım...

Yağmur neyi anlatmaya çalışır yağarken? Ya da kar... Dünyanın yanan kalbini serinletirken neyi bırakır toprağın dudaklarına... Kim çözmüş o anlamı... Sonra kim çözecek anlatamadıklarımı toplayıp ellerimden...

-Ebr-i Nisan-

6 yorum:

Adsız dedi ki...

NüHa;

Sanırım Hayatı "mış gibi" yaşamak düşünce bize modern zamanın çarkından,Yalnızlık kaçınılmaz son oldu..

Yağmura gelince..
her mevsim de anlattıklarının aynı olmadığını düşündüm şimdi..

Nisan'da mesela..en güzel bu mevsimde yağdığını biliyor olmalı ki ondan böyle nazlı böyle işvekar..

Kelebeğin Katibesi dedi ki...

O anlatamadiklariniz gozlerinizde, sevgiyle temizlenen tuzlar ise buharlasiyor ufka. Sevgi ile nice buharlastracaginiz tuzlara...
Sewgimle kk

Ebr-i Nisan:) dedi ki...

Amin sevgili Kelebeğin Katibesi :)

Eyvallah diyorum..

Sevgiler..

NarÇelen dedi ki...

Nilgün Marmara'nın bir cümlesi geldi aklıma:
“Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte!”

Ebr-i Nisan:) dedi ki...

Sevgili NüHa,

Doğru diyorsun... Zamanın modern çarkından payımıza düşen aslına benzetmeye çalışmak sanki tüm duyguları.. Bazen kendimizi bile kandırıyoruz... Bazen gerçekten tıpkı öyleymiş gibi oluyor...

Çabuk mu büyüyoruz nedir; çocukluğun kalabalıklığı arttıkça sığmaz oluyor bedenlerimize... parça parça dağılıyoruz sanki... her yıl bir parça daha eksilir gibi.. aslında her yaşanmışlıkta payımıza düşeni alıp azar azar tamamlansak da...


Ve yağmur, ne güzel söyledin, her mevsimde başka konuşuyor...

Duysak... toplasak yerden söylediklerini, ağaçların yapraklarından, kuşların kanadından...insanların kılıflarından sonra... yağmura dokunsak, dokunabilsek keşke...

Ebr-i Nisan:) dedi ki...

Sevgili NarÇelen teşekkür ederim...

“Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte!”

Öyle.. öyle..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...



Counters
Free Web Counter