Üçüncü bir tür çıkarmaya çalışmayın sakın, kabul edemiycem!..
neyse gelelim bu iki türe..
biri kadın diğeri erkek olan bu iki tür her ne kadar insan soyunu temsil edip aynı dünya üzerinde yaşasalar da aslında farklı dünyaların insanlarıdırlar.
aynı ülkede aynı ilde hatta aynı mahallede olsalar dahi aynı dili konuşamamalarıyla tanınırlar.
lakin 'biri beyninin sağ lobundan beslenirken diğeri sol lobu kullanır' diyen bilim de bu türlerin aslında aynı düşünmelerinin olanaksızlığını kanıtlamış bulunmaktadır.
yaradılışımız böyledir, kabul edelim.erkek tarafı diğer türe nazaran daha dolaysız, ne düşünüyorsa ve anlatmak istiyorsa olduğu gibi aktaran yahut belli eden, hayatın detaylarıyla daha az uğraşıp, daha rahat bir yaşam sürme eğiliminde olan bir canlıdır.(kısaca, eksikleri vardır tabii:))
(lakin buna rağmen kadınların da "bu erkeklerin derdi ne?" gibi sorulara yanıt aradığı araştırmalarca kanıtlanmıştır:)
oysa kadın tarafı bütün bunların tam tersi; daha karmaşık, sık sık dolaylı anlatıma başvuran,herşeyin en ince ayrıntısına kadar didikleyen,ne istediği tam olarak anlaşılamadığı gibi söyledikleri ve sorduklarıyla da konuyu çok alakasız yerlere taşıma becerisi olan!,olmadık konularda olmadık tartışmalar açabilen kompleks bir organizmadır.(:
bu tür ayrıca olur olmadık zamanlarda ağlamasıyla da tanınabilir.izlediği bir filme, süt içen kediye, yeni doğan herhangi bir canlıya, gelin kızlara, yapılan sürprizlere, kulağına çalınan bir şarkıya,yağmurlu bir öğleden sonraya, güneşli bir sabaha, baharın gelişini müjdeleyen badem çiçeklerine, posta kutusundaki mektuba, doğum günlerine, çalan telefona, gelen mesaja, haberlere... hemen gözleri doluverir..
ayrıca sinirlerindeki gerilim de gözyaşına dönüşme özelliği taşır.(bu tür durumlarda "bu kadınlar neden ağlar yaav" diye duruma hiç bir anlam veremeyen erkek tarafı genelde gülüp geçer:))
karşı tarafın bu cevaba vereceği tepkiye göre tavır takınır.:)
uzun cümlelerinden fazla korkulmaz ama kurduğu kısa ve tek kelimelik cümlelerin ardından yanlarından koşarak uzaklaşılması tavsiye edilir.
görünüşte 'deli herhalde' denilebilecek bu tür normal bir insandır:)
anlamaya çalışmamak en iyisi belki de, kabul etmek yeterli olabilir:)
( bu da kısa bir tanımlamaydı evet:))
bunca lafı etmeme sebep olan arkadaşlara burdan ne desem bilmiyorum:)
umarım aranız düzelmiştir diyebilirim:)
Şimdi şöyle ki; akşama doğru öylesine girdiğimiz mağazanın birinde öylesine baktığımız gömleklerin kıyısında gerçekleşen bir diyaloğu aktarmak istedim size:)
gülünecek bir durum haline gelmiş olan diyalog hem bizi gerçekten kırıp geçirdi hem de kendi muhakememizi yapmamıza olanak sağladı:)
şimdi 2 adet insan; biri bay biri bayan .
sanıyorum bu çift ya nişanlı yahut da yeni evli orasını anlayamadık tam.
aslında dinledik gibi görülmesin sadece kulak misafirliği canım:)- gerçekten amaa:)-
gülerken de aslında en çok kendimize gülüp zavallı çocuğa da acıdık şimdi ne yalan söyleyeyim.
size diyaloğu hiiiiç abartmadan aktarıyorum.
kızcağız bir gömlek denemiş ve aynanın karşısında soruyor:
-Bak bu nasıl meemet hem spor hem de klasik havası var.rengi de yeşil bana oldum olası yakışmıştır.
-güzel oldu canım gerçekten yeşil çok yakışıyor sana.bence bunu al.
-niye? az önceki mavi yakışmamış mıydı?
-yok bitanem hani sen yeşil yakışıyor deyince ben de söylediğine katıldım.yoksa mavi de yakıştı niye yakışmasın.
-bilmem artık.ben ne desem onaylayacaksın yani iyi!.
-yahuu Allah Allaaah ne alakası var ikisi de yakıştı mavi de çok yakıştı.onu al istersen.
-neyse maviyi alayım ben o zaman ya, tamam
-tamam canım maviyi al.
-niye yeşili almayayım? onu beğenmemiş miydin??yani beğenmediysen sööle!
-yawww istediğini al sana ne giysen yakışır diyorum!aaa!
-iyi demek ki senin bu konuda hiç bir fikrin yok! alayım da hangisi olursa olsun diyorsun! çabucak başından sav artık ne işin varsa sonra!!
-hoppalaaaa!!!! al, ikisini de al tamam mı!! bi tanesini de kafana geçir! hatta git şu kırmızıyı da al onu da etek diye giyersin! !
-hayrola ne kızdın şimdi sen?? şurda bi fikrini alalım dedik iyi yani şimdiden böyle olursaaan oooouuuw! işimiz var be! sen bana hiç bir konuda yardımcı olmayacaksın demek ki ne anladım ben bundan!! hayrett bişeysin yani meemet!bak nasıl sinirim bozuldu ya!
-ben mi tersten anlıyorum, yoksa sen mi beni anlamıyorsun??bir fikir sorduk burnumdan getirdin yani meemet!
-yahuu hayatım bak!şimdi hangisini beğendiysen onu al, istersen başka bi tane bak.tamam mı?
-oldu !başka seçenek de katalım araya iş iyce çığrından çıksın!iki seçenek sorduk ona bile doğru dürüst bişey demedin! senin de ne dediğinden haberin yok!
-yahu tamam sustum ben tamam mı, madem dinlemiyorsun belli zaten dinlemediğin o zaman kendin beğen al tamam, ben burda otuyorum tamam hah Allah Allah yav adamı çığrından çıkarırlar!
- İyi memet tamam! kalk gidiyoruz hiç birini almıyorum inşallah mutlu olmuşsundur! zaten senle ne zaman çarşıya çıksak burnumdan geitirirsin!
ardından erkek tarafı 'ya sabır' diyerek kız tarafının peşinden ilerledi!
biz gülmekten kırılıyoruz içten içe! sonra da aman 'gülme komşuna gelir başına' haline giriyoruz..sonra tekrar..
ama gerçekten bu kadın milleti anlaşılmaz! orda hem fikiriz::)
yani şimdi bir kadın alışveriş yapıyorsa genelde bu alacağı nelerle giyilir, nerde kullanılır, sağdan soldan önden arkadan nasıl durur, başkalarında da aynından var mıdır, solar mı buruşur mu, ütü tutar mı, yaşına uyar mı, vs gibi bir ton soruya da cevap vermesi gerekir ki gönül rahatlığıyla alabilsin:) hoş bazen gönül rahatlığıyla alsa da aldığı şey her neyse eve gelene kadar evrim mi geçirir artık ne yapar bilinmez; bir içine sinmeme hali kadının üzerine çöker..aldığına alacağına bin pişman da olabilir.
bu uzun maratondan mıdır nedir ben de bilmem; özellikle kılık kıyafet türü alışverişlerden hiç hazetmem.
öylesine bakarsam içim rahat dolaşırım ama mutlaka almam gereken birşey çıkarsa artık aradığım şeyi aynı gün bulmama imkan yoktur! hatta aramadığım ne varsa gözüme çarpar!
modanın ilerlemesi denen mevzuya da bu yüzden gıcık olurum!
çünkü o yıl ne çıktıysa onu giydirme dayatması uygulanır!
sizin isteklerinizde arka plandan göz kırpar durur.!
öte yandan erkeklerde böyle sorunlar bu denli karmaşık değildir.
tabi yanlarında bir bayan yoksa:)
birşey mi alacaklar girerler mağazaya, bir iki denerler, alır çıkarlar.
sanmıyorum çoğunluğun kalkıp da "şimdi ben bunu hangi takımlarla giyebilirim yav" diye düşünüp taşındığını.
kardeşimden biliyorum aynı renk o kadar tshirtün üzerine yine aynı renk benzer bir şeyi iki dakikada alıp eve gelmiştir ve annemin "ayyy yine mi aynı renk aldın oluum ya bu renkten bir dolu dolap hep aynı şeyi giyiyor gibi dolaşıyorsun" diyerekten olaya el koymuştur artık:)
**
gelelim yukardaki diyaloğa ,size yabancı geldi mi bilmem ama,bana hiç yabancı gelmedi:)
annemden babamdan,diğer hısım akrabadan, eş dost tanıdıktan gözlemlenen bizzat yaşanan olaylar arasındadır bunlar.
sorulan sorular aslında gerçekten cevap almak için mi sorulur, o sorular sorulurken aslında merak edilen nedir,durduk yerde ordan oraya nasıl geçiş yapılır..bu ve benzeri sorular yaradılıştan beri eminim gizemini korumaktadır:)
tartışma konusu tespitinde genellikle kız tarafı hiç sıkıntı çekmez:)çok çeşitli konular bulunur.
olmadık zamanlarda olmadık yerlerde her an her konuda tartışılabilir..
hatta bazen çok ilginçtir aynı fikri savunurken bile tartışılır :) yeter ki tartışmak istensin:)
buna annemle babamı da çok iyi birer örnek olarak gösterebilirim mesela:) annem duymasın:))
genelde aynı fikirde olurlar aynı şeyi savunurlar ama dışardan bakan 2 karşıt fikrin hararetli tartışmasına tanık olur:) sonunda da her ikisinden "e tamam ben de onu diyorum işte" cümlesi duyulur.
hatta annem ekler de "madem öyle ne konuşturuyorsun insanı canım!" diye oysa tartışmayı başlatan babam değildir:))
sonra anneannem ve dedem, onlara çok gülerim.
çünkü birbirlerini gerçekten yanlış anlarlar; biri 'üzümün sapını' diğeri 'adamın gözünü' çıkarır:)
dedem ortalıkta yoksa anneannem genelde televizyonla tartışır..özellikle haberler açıksa ve konu siyasetse bu tartışma bitmez:)) -bu konuda benzerliğimiz yadsınamaz gibi:P-
kendime bakıyorum henüz insanlarla olmadık zamanlarda olmadık tartışmalar açmıyor gibi görünüyor yahut öyle görüyor olabilirim.lakin biliyorum ki genlerimde var; yoksa da er geç çıkar:))
hem bunca gülmeye başıma geleceği de şöyle yakınlarda biryerde duruyordur kesin:)
neyse umarım bu genlerle de makul olmayı başarıyla götürürüz diyorum:)
Kadınların ne istediği sorusu milyonlarca insanın beyninin bir köşesinde durup arada hortlasa da halen çözmek için uğraşan var mıdır bilinmez..
eğer varsa da söyleyelim hiç uğraşmayın!ömrünüze yazık.
çünkü aynı gibi görünse de her kadın kendi bünyesinde sürekli farklılıklar doğurur bu soruya da aranan cevap her gün düzenli olarak güncellenmektedir:)
ayrıca yaradılış olarak farklılıklarını koruyan türler olarak da ne erkekler kadını ne kadınlar erkeği tam anlamıyla anlayamayacağına göre..
ee niye uğraşalım ki boşverin hepimizi kendi halimize bırakalım arada..Allah da sonumuzu hayır etsin:))
sevgiler, iyi sabahlar ;)
-Ebr-i Nisan-
31.10.2010
04:50
5 yorum:
Kendime dışardan baktım sayende. :)
Olur olmadık her konu da fikir sahibiyiz ya :P
Geçenlerde bir şeylerle uğraşıyorum aynı zamanda şu an hatırlamadığım bir konu üzerinde fikir beyan ediyorum abime hep dinler gibi görünür ama aklı kim bilir nerde :P
E sennn ne düşünüyorsun dedim bir ara...
Ben senin kadar düşünmüyorum dedi.
O an dank dedi bir şeyler, sonra çok güldüm.
Harbiden çok düşünmüyor onlar :)
Yani daha yüzeysel.
Ama en güzeli o benceee :))
''ağlarken sorulan "nolduuu" sorusuna genellikle "yok bi'şey" diye cevap verir.
karşı tarafın bu cevaba vereceği tepkiye göre tavır takınır.:)''
Bak üstteki cümlede çok tanıdık geldi :)
Yalnız erkekler çok sabırlı zibilyon kere yok bir şey cevabını alsalar bile ısrarla ''nolduuu'' demekten kendilerini alamıyorlar :)
En güzel tarafı :)
Yine bir solukta okudum :)
Sevgiler bizden efendim.
Görüşmek üzre :)
gerçekçi komik akıcı ve eğlenceli bir yazı olmuş..tşkrler..
'geriyedönenadam' ben teşekkür ediyorum..
'mesude'm teşekkürler..
sorma biz de fikir bitmez laf bitmez..maşallah:) kendi kendimizi yormakta üstümüze yok,bu yüzden sanırım olmadık zamanlarda en çok sessizliğe ihtiyacı olan da biz oluyoruz..kafamızın içinde de bitmiyor çünkü konuşma..
sonra birden..derin bir sessizlik..
e hal böyle olunca da çoğu zaman ne konuştuğumuz anlaşılıyor ne sustuğumuz..
düşünce israfı yapıyormuşuz gibi..
bu yazıyı yayınladıktan sonra aklıma daha milyonlarca şey geldi..ama yazmaya kalkmak yeni bir blog açmak demek sanırım o yüzden kalkışmadım;)
iyi etmişim:P
tekrar teşekkürler sevgiler..
insan kendini başkalarında gördüğünde mi farkında oluyor nedir, aynı ben demekten kendimi alamadığım durumlar bunlar:)
o zaman gayet ve gayet mantıklı oysa şu hale bir göz atarsak deli miyiz neyiz doğru:)
ama çoğuna da müstehak şimdi,karışsın kafaları biraz iyi olur:)
onları anlamak da çok kolay değil artık o da ayrı
bence onlar da ne istediklerini bilmiyorlar,belki de asıl onlar ne istediklerini bilmiyor.
neyse sinirlenmeye gerek yok:)
çok eğlenceli bir yazıydı,burda da bir gülüp bir ağlıyorum bir durum oldu:)
emeğine sağlık;)
kadın ve erkek: birbirinden çok farklı kafa yapılarına sahip bu bir gerçek..
illa ki aynı olaya aynı şekilde bakmalıyız diyemeyiz bu yüzden..
aslında düşününce iyi ki de bakmıyoruz sanırım hayat fazlasıyla sıkıcı olurdu:)
ve aslında ne istediğini bilmeyen insanlar olabilir ara ara..bunu da ayıramayız..
işin gırgırı bu yazdığım biraz da:)
insanı anlamak zor aslında..
her insan bir kitap..
okumak gerek..
ve doğru anlamak..
doğru anlatabilmek gerek kendini bir de..
neyse amma konuşuyorum bugün:)
teşekkür ederim yüzünüzde tebessüm olabilmek güzel;)
Yorum Gönder