Bütün yolcularını 'hakikat'in çaldığı Dünya..
ya da tam tersi..aslında Dünya'da bir müddet misafir olanlarız hepimiz..hani Düş Sokağı Sakinleri'nin tabiriyle 'cennet başlı cehennemde'..
Hakikat'e yolculuk ederiz..
Bugün bildiklerimizin eksik kalan yanlarını kapatamama telaşına bulandım..
eksikti işte..ve biz her yolcunun giderken bıraktığı boşluğu hesaplama derdindeydik..ve "acının yüzölçümü hep dünyanınkinden büyük çıkıyordu"*..
dünyalık hiçbir gidişe benzemiyordu vedası..bu kadar sessiz,gerisi çaresiz ilerisi sonsuz...ve geriye hiçbir şeyle kapatamadığımız boşluklar kalıyordu..
bir daha görememe hissi bilmediklerimizin tam da eksik kalan yanıydı hep..
oysa 'hakikat'e 'hiç'likle varılırdı..ve yolun sonunda En Sevgili'ye kavuşmak vardı..bilmediklerimizin eksik yanı, yanımızda götürdüklerimizin eksik yanına eşitlenince anlardık her zaman; bu kadar hüzün ve alışkanlıların yokluğunun acısını..
**
"her insan ölecek yaşta" der oysa şair ama içimizdeki eksiklikler yankısını hep "her ölüm erken ölüm" diye duyurur..
ve hepsinin de üstünde ne güzel söylemiştir Hz. MevLana.. oysa "Tohum toprağa düşünce öldü denebilir mi?"..
-Ebr-i Nisan-
--
*tebdil-i mekan :"acının yüzölüçümü dünyadan çoktur aslında" sezen aksu
2 yorum:
Bu yazıyı kaleme alma sebebini hatırlıyor musun bilmiyorum bugün...
Ama ben hiç unutmadım.
Aylar geçti hala aynı acı...
Farkına varamıyor insan yaşarken... Bir daha görememe ihtimalini hesaplayamıyor.
O gün o hastane odasında bir şey beni engelledi sanki...
Ya da ben kendimi bilmiyorum.
Veda etmek istemedim ona hiç.
Konduramadım!
Sonra çok kızdım kendime içimde hep ukte...
Son kez sarılmadım ya ona...
Babam kadar sevdiğim adama , çocukluğuma sahip çıkan adama...
Mutlu anılarımın sahibine...
Sonra yine aynı hastanede ölüm haberini aldık.
Aylar geçti çok şey değişti ama hiçbirinde o yoktu.
''Acının yüzölçümü hep dünyanınkinden büyük çıkıyordu...''
hatırlıyorum canım hem de çok iyi hatırlıyorum..
bir insan gittiğinde-böylesi gittiğinde- geriye doldurulamayacak bir boşluk bırakır hep..
herkeste aynı..
alışılmaz, unutulmaz..
sadece kavuşulacak günü özler durur insan..
kendi yolculuğuna dalıp gitse de arada, hissettiği her an yeniden yaşar, yaşatır..
ve o yolun sonunda birlikte olma ümidi büyütür içinde yeniden..
veda edemedim diye üzülme..
kim bilir belki bu ona ümit olmuştur..
hem vedalar o acının yüz ölçümünü değiştirir mi..
Yorum Gönder