Arkama yaslandım, yazıyı sağa yasladım ardından..
yüzümü çevirdiğim bir yıla bakıyorum,yürüdüğüm,soluduğum, soludukça yaşadığım..
ve artık diyorum geriye bakmanın zamanıdır..
içimde yine bir heyecan var yeni bir yılla tanışmaya hazırlanırken,bir de daha cesurca atan bir kalbin titreşimleri..
aynı gözlerin sahibiyim varoluşumdan beri ama başka başka bakmak o gözlerle, bunu başarıyor olabilmek kıyısından köşesinden; bu güzel, çok güzel:)
içimden bir ses uzun bir yazı olacak bu diyor..
hesabı istiyorum bugün..hesabı kapatıp kalkacağım..
yeni bir cümleye başlayacağım ardından..
ama şimdi yarım kalan cümlelerin tamamlanma zamanı..
fazlasıyla uzayanların, uzarken eksilenlerin, eskilerin, yenilerin..
ama noktası gelen her cümlenin tamamlanma zamanı..
"sırf başlayıp bitirebildiğim bir hikayem olsun diye..bıktım ardımda yarım kalmış cümleler taşımaktan.." dediğini duyuyorum dizideki yusufun..
haklısın diyorum..ben de bıktım..
yeni bir cümleye başlarken noktasını sonsuzluğa ulayıp gitmek istiyor insan hep..
ama çoğu zaman zor..herkesin ritmi aynı değil şu hayatta..
ortak cümlelere koşulsuz şartsız bağlı kalamıyor herkes, anlamını sonsuza eşitlemelerini duyamıyor..
oysa umudu her dem tazelemeyi öğrenmiştik biz, kimbilir ne zaman..
kullanılırlığını silmek bazı şeyler adına hiç kolay değilmiş meğer..
kıyamadığın onca şey merhametine bel bağlıyor..
o merhametin canını yakmasını umursamıyorsun..
lakin tazeliğini yitiren umuda zamanı geldi deyip noktayı koymak da gerek..
kocaman bir yıl duruyor önümde şimdi..
neler yaşadım diyorum..neler yaşadık?
dünya gözüyle neler gördük?..sonra gözlerimizi kapadığımızda gördüklerimiz nelerdi..?
bu şehir kaç mevsime arkadaşlık etti değil mi, kaç geceyi çekti yorgan niyetine üzerine..
bazen bir günün içinden kaç akşam geçti..
kaç yıldız kaydı o gecelerde..
kaç kişi eksildi dünyadan, içimizden sonra?
yağmur taşları eskitirken, kah evlerin penceresinden, kah bir otobüs camından ıslanan şehri, ıslanan yolları, ıslanan insanları izlerken, yağmuru indiren meleklere hangi dualar teslim edildi..?
baharın kolları sıvayıp iş başına geçtiği zaman kimlerin yüreği yeşillendi çiçeklere bürünen ağaçlarla?
Güneş kimlerin kimlerin içine işledi..
bir yıl, istense de bir öncekinin tekrarı olamayan bir yıl..ve asla olmaması gereken.!
'yaşadım' kadar kısa bir cümleye sığabilir oysa bir yıl,bir ömür..
sadece yaşayanların hatırladığı kadar derine iner..
neler olmadı ki bir yılda 'ben' için/de..
delicesine mutlu olduğum, ve o mutluluğun zirvelerinden en derinlere indiren hüzünlerle boğuştuğum..
usandığım, yorulduğum,konuştuğum..uzun uzun sustuğum..
ne çok anlatmaya çalıştım kendimi mesela,sonra ne çok usanıp sildim sesimi..
ne çok yürüdüm ayakalarım acıyana kadar..
kaç kez baktım uzaklara..
uzaklara kaç kez vardım..
yeni şehirler, yeni insanlar tanıdım..tatmadığım lezzetlerin tadını duydum damağımda..
gözümün daldığı yolculuklar yaşadım..incinmediğim,incitmediğim şehirler gezdim..
denizle hasret giderdim..elimi yakan kumları içimi yakanlarla değiştim..
başka şehirlerin gün doğumunu izledim ve başka şehirlerin suyunu içtim kana kana..
güldüm,unuttum..hislendim..
ağladım, ağladım, ağladım..burnum silmekten yara olana kadar akıttım gözyaşlarımı..
akan gözyaşlarımda hep yeniden insan olduğumu anladım!..
ve en çok alışamadım belki..
insanoğlunun dikenli,umursamaz,can yakıcı haline, her akşam haberlerde gördüklerime,siyasetin aynılığına ve boşunalığına,kendinden başkasını duymayanlara,sevmeyenlere,kendinden zayıfları gözetmek yerine horlayan zavallılara, elinden geleni hiç bir zaman yapmayanlara, hissettiği gibi olmayanlara, doğru budur diye bütün yanlışları beynimize beynimize dolduranlara,milyonlarcasına..,alışamadım evet!..
hala tek derdi bir lokma ekmek olan insanlar varken dünyada, kimilerinin ucuz savaşlarına,dünya malına düşkünlüklerine kanım donarak baktım..ıslah et Allah'ım diyerek..
evsizlere parklarda bahçelerde rastlayıp, "ne işiniz var burda " diyerek itip kakan polislere belediyecilere her neyse işte bunların kurduğu bütün mantıksız cümlelere alışamadım..
mantık dışı sözcüklerin büyüyerek çoğalamasına dayanamadım bu yıl da..
***
çocukken geleceği özlerdim diye bir cümle kurmuştum bir yerlerde..
o çocukluk kendini bu kadar mı özletir diyorum her devrilen yıl..
'müsaitseniz annemler size gelecek' demeyi özlediğimi düşünüyorum mesela şu an alt ya da üst kattaki komşuya.)
böyle bir zamanı arşınlamış olmanın mutluluğu da yetiyor kimi zaman ama.
çok şükür:)
...
bu yıl da güzel şeyler oldu ama,özlemler bir yana-ki o güzeller güzeli:)-..dengesini yine korudu hayat..
'yaşıyorsun hayattasın' demek için, hem acı verdi, hem mutluluk..
hastane odalarından kutlama yemeklerine, zorlu sınavlardan güçlü galibiyetlere, melankolik sabahlardan ışıltılı akşamlara kapılar açıldı..
dostların sayısı arttı, dost sohbetleri sonra..
kurduğumuz cümleler kısaldı bazen,tek kelimeyi dolu dolu kullandığımız günleri gördük dünya gözüyle..
kırk yıl hatırı olan kahveler yudumladık,başka başka dost yüzlerle,başka başka muhabbetlerin tadını çıkardık..
tamamladık ya da eksik kaldık..
kendimizi unutup başkalarının ayakta durması için uğraştık..
kalbindeki yaranın daha çok kan sızdırmasını önlemeye çaba yetiştirdik..
kimi zaman kendimize duyuramadığımız anlamlı, büyük, etkili cümleler kurduk, başkalarının hayatını iyileştiren..
ve aynı cümlelerin nasıl olup da kendimize fayda sağlayamadığına hayretler ettik bir kez daha..
elimizde anlamını kavramaya çalıştığımız cümleler tuttuk, ve bazen aynı zamanda tek bir kişiye söylenmesi gerekenleri başkalarının avuçlarında gördük aynı suretten..anladık..
ve böylece anlamanın nasıl bir boğaz ağrısı olduğunu da anladık,başka bir dilde..
şarkılar tuttuk radyodan, şarkılar söyledik..
yaz sıcağında hep aralık duran pencereden akasya kokuları çektik içimize..
kitaplar okuduk, habire;bize yol olan, yar olan kitaplar..
tazeledik kendimizi durmadan..
pek çok duyguyu tadarak hem de..
onun bunun ne dediğiyle her yıl daha az ilgilendiğimizin farkına vardık..
kendi seçimlerimizi yaşamaya başladık..
'bu yol benim' demeyi benimsedik..
ve sabır tabiki, bir sabrın terbiyesini daha fazla sırtlandık bu yıl evet, hele de kendi adıma...
....
şimdi bir yol iptilasına tutulmuş gibi ruhum..
kalbim neşeli, hür, huzurlu ve gezgin..
eşyalarını toparlıyorum..göçebe bir hayatın..
istiyorum ki dillerini bilmediğim memleketler göreyim, okyanus öteleri..sınır öteleri, fikir öteleri..
renklere bulanayım Mevla'nın yarattığı cümle mahlukatta..
sırlara erişeyim..
içimdeki semavi özü keşfedeyim her yıl daha çok..
gittiğim yerlerde kendimi karşılamak istiyorum artık!..
kendi kendimi bulmak!..
bulmak ve de!
şimdi şu saatte evden çıkıp bütün şehri ayaklarım acıyana dek arşınlamak geliyor içimden:)
evlerde yanan ışıkları saymak..
bacası tüten evlere..ve 'ne tüttüğünü yalnızca Allah bilir' dediğim yuvalara bakmak..
içimden hikayeler türetmek..
belki kağıt toplamak istiyorum evet, tarlabaşı sakinlerini anlamak gibi burda da onlardan biri olmak..
herkesin kendince haklı olduğunu savunduğu dünyada, tüm bu haksızlıkları kimlerin sahiplendiğini bulmak istiyorum bir de..
içimdeki olumlu elektirikten paylaşmak herkesle sonra..
bugün nasıl güzel bir gündü nasıl harikaydı onu düşünüyorum ve de..zamanı yılın sonuna devirirken..
buluşmamız 10 yılı aşmış olan dostlarımın nikahında bulunabilme şerefine nail olmak mutluluğu nasıl güzeldi:)
nasıl güzel paylaşmak..
hem kız hem erkek tarafı olabilmenin tadı:)
kaynaşıverdiğim teyzeler:)fotoğraf kareleri, mutluluğun resmedilmesi..
sabahın enfes renkleri,muhteşem havası..
aynaya bakmadan saç baş dağınık dışarı fırlamış köpekcikler sonra:)
bu mutluluğu katlıyor bugün herşey..
yılın sonuna varmışken hem de..
yılı tüm şenliğiyle noktalamak.
**
kendime çok yakın bulduğum bir yazarın dediği gibi:
"Öğrendik artık evet..zamana zaman tanımak gerek..
bazı kederler mutlaka dönüşecek.(..)
bu yıl ne getirir bilmiyorum.
Tek bildiğim Rabbim 'şükret' diyor bana.
"yaşadın, öğrendin ve sahibi olduğun her güzelliğin bedelini pek güzel ödedin..
yaşama sevincin dahil..Aferin..!"
hiç bir fikrim yok bu yıl başıma geleceklerden..
hepimiz gibi,herkes gibi..
yarın var mı biliyorum..
lakin nefesimiz varsa hayata daha..
ben yine dalında açan çiçeklere şaşıracağım, sevinip heyecanlanacağım.
hayvan sevgim kabaracak günbegün..
günlerden, belki aylardan da çok hissem olacak bir çocuğun gamzesinde..
sevgiyle doyuracağım yine karnını kalbimin,ruhumun..
ömrümün törpülediğim yerine denk gelmeyecek sevgi diye diliyorum..
insanları, şehirleri,dünyayı,kendimi tanımaya adım atacağım yine..
bir el olacağım uzanması beklenen bir yerde.
çocukluğuna balon almışlar gibi mutlu olacağım en ufak şeyle..
ve anlamak yorgunu kalsam da yine anlayacağım evet, yine anlamaya çalışacağım dünyayı içindekilerle..
bütün olmaya çalışırken yine tüm duyguları kucaklayacağım en acı olanından..
ve belki kendimi karşılayacağım gittiğim yerden.!
şimdi eşyalarını toparlıyorum göçebe bir hayatın..
giderken herşey daha güzel, daha anlamlı..
bir daha karşılaşır mıyız bilmiyorum..
kimlerin gözü değiyor bu uzun olacak dediğim yazının son satırlarına..bilmiyorum..
"ama umuyorum yaşamaya devam edeceğiz ve umuyorum yine görüşeceğiz..;)"
bu yıl barışın, tokluğun,birliğin ve varmış'lığın yılı olsun inşallah..
huzurlu, mutlu, sağlıklı, güzel bir yıl dileğiyle..
-Ebr-i Nisan-
2010......