Çocukken de böyle hisseder miydim?
böyle içim boşluk boşluk olur muydu yine sen giderken ?...
hani çok sevdiğin birini kırk yılın başı görmüş de daha ona doyamadan ellerini bırakmak zorunda kalmış gibi..
Onu o denli özlemişken özlemini daha dindiremeden gidişini izlemeye hazırlanır gibi..
Ramazanı uğurlamaya hazırlanıyoruz..oysa daha dün gibi gelişi.
Tesellisine sarıldığımız daha dün gibi..
Huzurunu giyindiğimiz, rahmetiyle ıslanıp merhametiyle yıkandığımız..
Benliğimizi karşımıza alıp,o benliğe derin kesikler attığımız..
Karnımızı aç tutup kalbimizi doldurmaya başladığımız...
"Allah'ım sen kimseleri açlıkla terbiye etme" cümlesini sık sık kullandığımız..
Midemizi dinlendirirken aslında ruhumuzu da yıkayıp,cümle günahları yakmaya gayret ettiğimiz..
Dudaklarımıza değen duaları yüreğimizle kucakladığımız..
Nefsimizi karşımıza aldığımız..
Dünyevi işlerden kopmaya başlayıp uyanmaya çalıştığımız daha dün gibi..
ve şimdi Kadir Gecesini gerektiğince ihya edebilmiş olmayı ümit ederek son günlerini yaşıyoruz..
son sahurlarını son iftarlarını..
gelecek yıl Ramazana erebilmeyi diliyor kalbimiz..
***
Eski Ramazanları hatırlıyorum..(malum ben de eskidim artık:)
İlk sahurumu hatırlamıyorum belki ilk iftarımı da..
ama sahura kaldırmadıkları zamanlar nasıl ağlayıp mızmızlandığımı çok iyi hatırlıyorum..
sıcacık ,üstü susamlı çörek otlu pideleri..
ramazan davulcusunun gelişini..
sonra kıldığım ilk teraviyi,hatta ilk tesbih namazını..
Cami'nin o dokusunu kokusunu, o misk kokusunu, daha küçücükken içime çekişimi çok iyi hatırlıyorum..
Rahmetli babaannemle kolkola girip giderdik hemen karşıdaki camiye..
Ben çocuk, o çocuklar gibi..
Geçirdiğim en güzel ramazanlardandı onlar..bu cümlelerin ardında daha ne hazineler var benim için..
...
yıllar geçti sonra büyüdük..
evden ayrılma vaktiydi üniversite çağı ve evden uzakta kalkılacak sahurlar ve yapılacak iftarlardı..
daha ilk kandilde telefon başında saatlerce ağlayan bir insan olarak ramazanı evden uzakta geçirmek düşüncesi içimi fena acıtmıştı..
kandillerde hep beraber olunurdu çünkü, ailede en büyük kimse, orada toplanılırdı..
ve iftarlarda kalabalık sofralara alışıktı ruhum..
yalnızlık gibiydi uzaklık onca kalabalıkta..
ama bilemezdim ilk başta en güzel ramazanlarımın çoğunun üniversitede geçeceğini..
hani kalabalık demiştim ya" kalabalık nedir görmemişim" dedim:)
ilk başta odada, arasına süs biberi doldurduğum(acıyı cin biberi falan fena severim:P)kaşarlı tostlarla açtık iftarı oda arkadaşımla..
bunu sınıfça düzenlenen iftar yemeleri izledi..
sonra evde kalan arkadaşlar iftar yemeğine çağırmaya başladı..
gittikçe kalabalıklaştık:)
maklubeyle tanıştık:)
ilk kez abdest ve namaz eteği sırasına girdiğim günlerdi:)..ne de güzellerdi..
okuduğum şehrin insanlarına da ilk, ramazanda ısındım..
okuduğum 4 yıl boyunca ne insanlar gördüm; bizi -evlere sığmayan kalabalıkları -hiç tanımadan sırf Allah rızası için (bazılarının uzakta okuyan çocuklarının yerine geçerek) güler yüzle ağırlayan sofralarına misafir eden ve en güzel yemeklerle iftarımızı yaptıran..(ki onlardan bu şehirde o kadar çok vardı ki her gün öğrenci ağırlayan "istediğiniz kadar arkadaşınıza söyleyin" diyen ve sofralarında hep 'Halil İbrahim Bereketi' olan..)
üzerine çay keyfi ve doyulmaz sohbetler..
herkese kapısı açık insanları sanırım ilk bu şehirde tanıdım..
İyi ki tanıdım..bugün hepinize inşallah dualarım..
...
bir de okul kafeteryasında ve yurt yemekhanesinde yenen yemekler var tabi..
nasıl unutulur onlar da:)
işte en en kalabalık bu nokta! :)
kapıdan dışarı taşan kuyruklar..ellerinde tablidotlarla oturacak masa arayan öğrenciler..
6-7 kişi bazen daha fazla gittiğimiz kafeteryada aynı masaya düşme ihtimalimiz bile bir hayli zayıftı:)
ama ilk kaşığı hep birlikte götürürdük ağzımıza, orucu en az 300 kişi açardık:))
bu duygu anlatılamaz yaşanır!
nasıl özlüyorum o günleri..
kalbiniz coşkudan, sevinçten kabına sığmaz da pır pır eder ya bazen; şimdi kalbimde, o günleri andığımda bile, aynı coşku aynı huzur...
**
Ardından gelen bayram sevinci ancak uğradığı günler kadar avutacak belki kalbimizi..
Ama kendini çok çok özletmeden gel yine Ramazan..
Biz dünyaya kapılmadan gel..
yüreklerimizi yumuşatmaya,rahmetinde yıkamaya,
bizi bize bağlamaya gel..
ve yine "Sen sana ait değilsin!"* demeye gel..
hep gel..
bana yol ol gel!..
Bir daha ki Ramazan-ı Şerife ermek ümidiyle..
-Ebr-i Nisan-
12 yorum:
Canım benim,ne güzel yazmışsın.Benide üniversite yıllarıma götürdün.Senin gibi gençliğinde Allah yolunda olanlara gıpta ile bakıyorum.İmam-ı Gazalinin mektubatında okumuştum,sizler gibiler sorgusuz sualsiz ayrı bir grup olarak cennete girecek inşallah.Allah dualarını kabul etsin.Sevgiler,selamlar güzel kardeşim.
Çook teşekkür ediyorum bu güzel ve ümit dolu yorumunuz için..
gönlünüzün güzelliği bu kadar güzel gösteren belki..
oysa öyle çok eksiği var ki..
biliyorum ben..
sanki tamamlamaya çalıştıkça habire tökezleyip düşüyorum..
dilim kalbimden geçenlerin hepsine keşke tercüman olabilse..ama dilim de bilmiyor yeterince..biliyorum..
İnşallah ama inşAllah Allah'ın takdiri üzerimize, cümlemize dediğiniz gibi olur..
Affın paklığına, gerçek bir mümin olmanın güzelliğine varabilmek duamız,son nefesimizde de inşallah..
Allah cümlemizin dualarını kabul etsin..Allah razı olsun çok teşekkürler tekrar sevgiler selamlar;)
top patlardı uzaklardaa bir yerlerde..sesi bize ulaşırdı ya nerde patlarsa patlasındı..akabinde başlardı ilahi muştu..küçük şehrin kenar mahallelerinde kimsecikler kalmazdı..kokusu olan bir dinginlik sarardı heryanı.. (bazen o koku gene vuruyor ya yüreğime allahım yaşamak bu!!dedirtip geçiyor..hayat ne derseniz bu dem ,kokular diyorum ben birde rüzigar ha birde o kokular cennet esintisi sanki diyorum çünkü biraz uzasa biraz daha değse ruhuma sanki yeniden yeniden yaratılıyormuşum gibi)hanelerde dualarla birlikte açılan ağızlara yine birer dua olarak girerdi allah ne verdiyse...dudaklarımda hurma tadı bir de ramazan pidesi.. tek katlı evimizin pencere önünden evin içindeymişcesine hararetle çalışı uyandırırdı örtüsüne bürünenleri ve uykuyu hafif ölüm bilenleri..sonra sabah namazı.. içebilirisn tamam hadi ezan bitene kadar diyen annemin sesi.. mukabeleye gidişim yaşlı amcaların hep aynı ritimle kıpırdayan dudakları ve işlemeli rahlelerinde itina ile tuttukları mushaflarda gözlerini gezdirişleri.. imamın inceden yüreğime değe değe okuyuşu.. bir başka alemde olduğumun farkındalığıyla tattığım o rüyamsı lezzet, babamın dizlerine koyduğum başım,gözlerimin ağırlaşması,arada saçımda hissetiğim şefkat dokunuşları.. dışarıda kuş sesleri ve yine o tanıdık gülümseyen rüzigar…biliyordum hasrete şifa ayrılığa deva bir yazı ile karşılaşacağımı..duygulanacağımı gözlerimin dolacağını yazınızın başlığını görünce..ama bu kadarı pek sarstı beni…devamını yazmaya tahammülüm yok şimdi...yüreğinize sağlık ne desem az gelir yazdıklarınızla bana yaşattıkalrınıza ve hatırlattıklarınıza…ama bir de bahsetmesem olmaycak sade gazoz vardı …ailecek gidilen terahivlerin arasından bir an kaçar 5m li iğneden ipliğe ayakkabıdan yazmaya zeytinden peynire minti sakızdan horoz şekerine varıncaya kadar bilumum satılacak ne varsa hepsinden biz mahalleliyi mahrum etmeyen tarçın ve naftalin karışımı kokusuyla geleni ağırlayan bakkal hasan amcanın dükkanına gider torunundan(ki kendisi namazda) beyaz gazoz alır içerdik..eklesem birbiri ardına bütün çocukluk hatırlarımı ,en güzel günlerimin başına koymak isterim beyaz gazozu ve ramazanları (geçenlerde aynı markayı bulamamış olsam da yeniden içtim çok şükür:) ) derin bir minnet ve sevgiyle tekrar yüreğinize sağlık..
9
huzuru dışına taşmış tadına doyulmayacak bir yazı yazmışsınız,asıl ben nasıl minnettarım anlatamam..
ben bu yazıyı yazdım evet içime sığdıramadıklarımı,ama içime sığmayanların hepsini de anlatamadım..
demek sizin satır aralarını dolduracağınızaymış kısmet..
o kadar güzel anlatmışsınız ki gözlerim doldu taştı okurken..
biliyorum ki yazdıklarınızı tekrar tekrar okuyacağım bu huzuru yeniden ve yeniden tatmak için..
yüreğinize sağlık..en derin minnetle..
Bayramın mubarek olsun canım. Sevdiklerinle beraber nice bayramlara eriş inşallah.
nerelerdesiniz?açılmıyor artık sayfanız..sizi bulamamaktan o kadar muzdaribim ki..lütfen dönün ve devam edin kaldığınız yerden yazmaya...siiz okumam gerek ..kendimi okuyorum zira..
Canım özledim seni!
Çook teşekkür ediyorum bayramda burda olamadığım için geç kalmış bir bayram tebriği olacak ama sizlerin de geçmiş bayramı mübarek olsun;)
bir sağlık sorunundan dolayı yaklaşık 2 buçuk 3 haftadır şehir dışındaydım yeni döndüm kavuştum evime, çok şükür artık herşey yolunda gibi:)
dönüşte bu güzel mesajlarınızı görmek beni çok mutlu etti;))
ben içimi rahatlatırken yazdıklarıma kardeş olup yanımda olduğunuzu hissetmek;sanırım en muhteşem ve güzel tarafı bu..cümlelerin içinde tanışıp 'bir' oluvermek..
içimi yazıya dökmeyi özledim,damlamaya ne zaman hazır olur ne zaman tamamlarım bilmem ama en kısa zamanda içimin seslerini harflere dönüştürmeye ihtiyacım olduğu kesin,hava almam için..
tekrar teşekkür ediyorum görüşmek üzre inşallah sağlıcakla ;)..
En kısa zamanda acil şifalar diliyorum canım,inşallah ciddi birşey değildir.Döndüğüne sevindim.Yazılarını dört gözle bekliyorum,sevgiler...
Teşekkür ediyorum çok şükür şimdi herşey yolunda;)
inşallah diyorum..
sevgiler benden size..;)
Teşekkür ediyorum çok şükür şimdi herşey yolunda;)
inşallah diyorum..
sevgiler benden size..;)
Yorum Gönder