Kısa kısa tatil notları tutmuştum.
arabaya bindiğimde dahi defterim elimdeydi ve bunlardan bir kısmını da buraya kaydettim sevgili blogum;)
(Ben seninle konuşmaya da başladım ya işim iş:P )
Şimdiii gelelim diğer kısmına lakin bu sefer saatlik ve günlük tutulmuş notlar olarak mı aktarsam yoksa şöyle bir özet mi geçsem sana bilmiyorum..
yazacak çok şey var..
hergün kendi öyküsünü biriktirdi heybesinde..
hal böyle olunca beynim ondan ona ışınlanıyor..lakin herşeyi de yazmayı düşünmüyorum aha:P
(bu kayadan soğuk su çıkıyr efendim:))
Güzel şirin ama pek de küçük olmayan bir sahil kasabasıydı Akçay, Kaz Dağları'nın eteğinde..
daha önce de içinden geçmişliğimiz vardı ama kalmak bu yıla kısmetmiş.
upuzuun bir kordon boyu var ki sormayın.
yanyana dizilmiş şirin ve hepsi birbirinden güzel cafeler, restaurantlar,denizin burnunun dibinde:)kitapçıları da bol=))
geceleri ayrı güzel yine hemen denizin kıyısında bir Lunapark'ı var ki ben şu kamikaze'ye bayılıyorum o da var=))
çarşısı şirin mi şirin insanları sıcacık ve yardımsever.herkesin yüzünde tebessümler,gülünce yüzü bayram yeri olanlarla dolu burası:))
ben de böyle bir yerde yaşasam ben de diyorum böyle cıvıl cıvıl olurdum:P ömrüm uzar yahuu:P
Velhasılı bu güzel beldeye bayıldım;) Ramazan sonrası ya da bir dahaki sezonlara tatil düşünenlere kesinlikle tavsiye ederim lakin önce yerinizi ayırtın kardeşim;P
tatil dedi mi aklına neler gelir?
benim için tatil yukardaki maddeler de dahil olmak üzere( yalnız sadece güneşin altında öyle amaçsızca yatmayı anlamıyorum.neymiş güneşlenelimmiş yanalımmış...!!babababa senin ozon tabakasındaki deliğin çabından hala haberin yok sanırım! )neyse;
kitaplar,okumak okumak..
bütün bir yılın insanın üzerinde bıraktığı yorgunluğu,miskinliği olumsuz ne var ne yok temize çekecek,
televizyondan,iletişim araçlarından ,yoğun kalabalıklardan,aşina olunmuş yaşam alanından uzaklaşıp arınmak kafa dinlemek..
yeni yerler ve yeni insanlar keşfetmek..yeni hikayelere ortak olmak..
denizin dalgasına kaptırmak tüm huzursuzlukları,yorgunlukları,mutsuzlukları ve olanca olumsuzlukları..
derin derin, sakin sakin ve uzunca uzaklara bakmak..
ruhun tüm pencerelerini açarak nefes aldırmak..
denizin üzerinde uçan martıların akşam saatlerinde o denizin üzerinde yüzdüklerini görebilmek..
evini özlemek,odanı,yatağını..
tekrar aynı odanın içinde uyandığın sabahların,perdenin ne renk olduğunun,güneşin nereye düştüğünün,camının kenarına konan kuşların,yan tarafta kalan çamların ne denli boy attığının,belki karşı komşunun değişen perdelerinin,aslında içinde yaşadığın odanın nasıl da rengarenk olduğunun farkına vardıracak uzaklıktır tatil..
ve bunların dışında aslında daha bir çok şeyi içine almaya çalışan uzaklık..
**
sizde de var mıdır; hani 'gitme noktası'?
öyle ara ara.. uzaklaşma isteği..
herşeyin netliği bozulduğu anda..
göğüs kafesinin daraldığı anda..
dengelerin değiştiği,büyüdüğümüzü ve hızla herşeyin kirlendiğini farkettiğimiz anda..-zaman zaman unutsak da..-
alıp başını gitmek..
derin bir uykuya dalmak gibi..
vardır değil mi?
bunları da içine alır tatil benim dilimde..
**
öhöm..neyse nerde kalmıştık heh tatil:)
hani 1. kısımda demiştim ya püfür püfür esiyor diye gözümüz değmiş!
aradan birkaç gün geçti geçmedi bir sıcak bir sıcak Aman Yarabbim 'deniz altına evler inşa etsek' dedirtecek derecede..
şom ağızlı mı oldum nedir aman efendim buralar daha serinmiş de neler neler..al sana serinlik..açılmadık cam pencere kalmadığı halde ev nefes almam diye tutturuyor.ilginç de bir nokta var ki buralarda hiç klima görmedim!bu sıcak bize mi rastladı nedir??
derken ev ahalisi olarak sıcaktan bayılıp uyuyanlar ve sıcaktan uyuyamayanlar olarak 2'ye ayrıldık!
şanslıydım 2. şık'ta yaşam sürdüm:)
Allah'ım bu harika bir şey! düşünsenize gece istediğiniz kadar geç yatın ama sabah erkenden ayaktasınız;)
hem de öyle uykusuz kaldım falan diye bir şey de yok=)
Sıcaktan şikayetlerim işte bu noktada bitti!
geceleri seviyorum..sabaha uzanan saattlere kadar oturmayı..
ama sabahın erken saatlerini de ayrı bir seviyorum..
evde bozduğum dengeler burda tam kıvama geldi daha ne isterim:P
sabah erkenden denizinize girin, dönüşte gazetenizi alın yanına küçük çörekler ekmekler..
duşunuzu alın ardından güzel bir kahvaltı..
işte ondan sonrası öğle saatine denk geldiği için biraz zor geçiyor..
o saatleri de kitaptı,gazeteydi bulmacaydı diye geçirdik..
yalnız yanıma aldığım kitap için kendimi tebrik ediyorum..
yanıma Leyla'yı almıştım bileniniz vardır Bosnalı bir kızın hikayesini anlatıyor...savaş hiç bir şeye benzemiyor..
insanlar neler yaşıyor hala..halaaa..ve onların yaşadıklarına bunca üzüldüğümüz halde bu denli uzak kalmak içimi fena burktu..
'tatilde okunacak kitaptı değil mi ' dedim kendime..'aferin'!
bir de bu kitabı okurken kuruyayım diye oturduğum güneşin altında kavruldum!bir aferin de buna!
gelelim gazetelere onların ne farkı var!sen değil miydin hanfendi televizyon yok diye sevine ne diye gazetelere sarılırsın ki..hayır senin haberin olsa da olmasa da devam ediyor herşey..
neyse bir süre sonra sadece bulmaca ve kültür sanat ekleriyle ilgilenmeye karar verdim,kitap da 3 günde bitti..
öğlen vakti kendime yaptığım eziyetin sonuna geldim..
bu arada mutfağımızda misafirlerimiz vardı:) sevimli minimini karıncalar=) ortada birşey de bırakmadık ama. daha yemek bitmeden bulaşıklar bitiyordu neredeyse o kadar!
sanıyorum onların ziyaret amacı farklıydı:))tek sıra halinde aspiratör kaplosunu seyrederek tezgaha bir yol buluyor,arada karşı karşıya gelip duruyor kafakafaya birşeyler konuşup hallettikten sonra yola devam.
misafirlikleri uzun sürmesin diye kahveler mi koymadık naneler mi..birgün bir baktım bunlar naneleri yüklenmiş gidiyor!=)o günden sonra düzenli olarak onları seyretmeye koyulduğumu farkettim..nüfus artışının yaşandığı günler oldu..
en çok kafa kafaya verdiklerinde ne konuştuklarını merak ettim.
kısa zamanda kendileriyle dost olduk mutlu mesut bir tatil geçirdik..
ah içimdeki hayvan sevgisi! :P
Neyse Pazar sever misiniz=)?( yalnız bakarmısınız konuların arasındaki uçurumlara..ordan oraya atlıyorum.:P)
Buranın pazar yeri de ayrı bir güzel..Ege'nin pazarlarına da (h)asta oldum be yaw:P
elbiseci teyzenin nazikliği,börülce'ci teyzenin tarifleri,kavuncu çocukların şakaları ve bütüün pazarcıların cıvıl cıvıl halleri insanın neşesini hazır olda tutuyor her daim:P insanlar elindeki arabaları da sizin ayağınızdan bacağınızdan geçirmiyor.!
bizim pazarları düşündüm; insanların birbirini itip kakmasından sinir harbinde bir an önce çıkmak istediğim manzaralar gözümün önüne geldi!..
bir de burda nektar' ile tanıştım; şeftali ile kayısı arası çok güzel bir meyve ama nektari değil dikkatinizi çekerim..
herşeye bayılıyorum ya ona da bayıldım:))
**
derkeeen..ee tatili nasıl seversiniz?şöyle tenha ve tek başına mı yoksa kalabalık bir ortamda şen kahkahaların birbirine karışanından mı? (bak yine aynını yapmaya devam ediyorum e mazur görün canım hem niyetliyim de ondandır da az:))
esasen ben ikisini de severim ve bu sefer tam istediğim gibi oldu:)
bir buçuk haftaya kalmadan ufaklığım da katıldı aramıza-ki kardeşim olur kendisi- sonra da bir telefon ,uğur abimle gülay ablam da gelmiyor mu sevincimiz 2 katına çıktı=)- uğur abim amcamın ortanca oğlu olur gülay ablam da eşi.dünya tatlısı 2 genç görüşmeyeli de oldu bir 3-4 ay derken süper oldu bu:))
ondan sonrası daha bir dolu dolu olan tatil programının içinde ayvalık,ören,edremit,sarımsaklı derken baya bir gezi turu düzenlendi..ben çok sevdim buraları ya yurdumun her yeri cennet mübarek..
ondan evveli de bir Çanakkale turu yapmıştık ki hiç dönmek istemedim..
Çanakkale'yi görüp de tüyleri diken diken olmayan, şehitlerimizin abideleri başında gözleri sel olmayan var mıdır bilmem..
bu güzel vatanı nasıl ve ne şartlarda kazandığını insan tarih kitaplarından çıkıp görerek yaşamalı..idrak etmeli..
O insanların yaptığı fedakarlıklardan ne kadarını yapabiliyoruz şimdi diye soruyorum kendime..cevabın her yanı boşluk..içinde bulunduğumuz ortama bakınca içi eziliyor insanın..söylenecek ne çok şey var..ama hangi cümle anlatmak istediklerini tanımlayabilir ki insanın..
Çanakkale ayrı bir konu olmalı o yüzden burda fazla detaya girmiyorum..
sadece herkes görsün istiyorum herkes!..
Bu vatan nasıl kazanılmış görsün!sahip çıksın yurduna!her karış taşına toprağına!...
**
birlikte gezilen yerler..öğrenilenler..yurdumun her yanı ayrı güzel manzaraları..derken zaman doluverdi..
notlarıma bakıyorum da hiç birşey yazmamışım buraya bir de yazsam kaç sayfa tutardı bilmiyorum:P
bildiğim tek şey var ilk defa evimi özlemedim..!
çocukluğumdan beri sık sık seyahatlere çıkarız,üniversite zamanları,ayrıca yaptığım kaçamaklar derken eve gelme özlemine bulanırdım tatilin son zamanları..
oysa şimdi..
orda kalmak istedim..dönmek korkuttu mu nedir..sanki "sayfayı çevirin,yeni bölüm başlıyor" diyemedim..
silip burda kalsın dediklerimi yanımda getirmekten korktum belki..
belki de burda hiç incinmedim..
insanlık ölmemiş diye çığlık çığlığa bağırdığım bir bölgeye rastladım belki..
güvenmeyi yeniden öğrenir gibi..
nedendir bilinmez..ev rahatlığını, bölgenin insanlarının sıcaklığını da ekledik mi..
Kalbim Ege'de Kaldı=))*
Beni çeken tek bir şey oldu buraya; Ramazan Sevinci=)
ne çok özledik seni..şimdi Ramazanı dolu dolu yaşama telaşındayız..bir de dilimde keşke 11 ay Ramazan yaşasak var..bu mübarek ayın içimizde tüten huzuru bir aydan daha uzun sürsün istiyor insan..
Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan!..
seni memnun gönderebilmek,her gününün hakkını verebilmek ve layığıyla bu maneviyatı yaşayabilmek duasıyla..
Herkese Hayırlı Ramazanlar dilerim:)
-Ebr-i Nisan-
--------* Sezen Aksu şarkısıdır efem bilirsiniz:)
10 yorum:
ahh o gitme noktası...
bazen nasıl da istiyor insan uzaklaşmayı..
hergünün tait tadında geçmesi dileğiyle..
sevgiler..
değil mi..
:)teşekkür ediyorum sizinde öyle hoşgeldiniz;)
sevgiler..
ben genel olarak blogunuz hakkında yazmak istedim. ruhum dinlendi:))) takipçinizim. kendine özgü içten.
sevgiler
diclekıyısı
Hoşgeldiniz Diclekıyısı:)
çok teşekkür ederim ne güzel bir yorum bu böyle;)açıkcası ben de ruhumun dinleneceği bir yer olsun diye edindim bu kıyıyı..sizlere de böyle yansıyorsa ne mutlu;)
her zaman beklerim
sevgiler..
Ne güzel bir yazım dilin var.Çok içten...çok sevdimm.Tebriklerrr ve sevgiler
Bunları hissettirmek benim için büyük mutluluk teşekkür ediyorum;)
hoşgeldiniz
sevgiler..
ne çok benzeşiyor sesleri okuyanların...hele bir de O nun adıyla okumaya başlamış olanların..ne çok birbiri içine girmiş birbirine çok benzeyen hikaye var..o kadar tanıdık ki yazdıklarınız.../karınca kısmına özellikle vurulduğumu söylemliyim.../çarpışıyor serüvenlerimiz..belki bir göz göze gelme süresince bakıyoruz birbirimizin hayatına...sonra bırakıp gidiyoruz...sırf bu yüzden sizi bulmuşken bırakmayı hiç istemiyorum..ilaki peşinizdeyim..satır aralarını doldurmak bazen yazmaktan daha heyecanlı oluyor...sağlıcakla kal güzel hayat!!
sanki aynı hayatın içinden geçer gibi..
yolda yürürken çok düşünürüm söylediğiniz şeyi; yanımdan geçip giden insanlarla o an aynı şeylere üzülüp aslında aynı hayatın kıyısında oynayan çocuklar olabileceğimizi..birbirine çok tanıdık hikayelerle hiç tanışmadan geçip gitmek..
belki biraz da bu yüzden buralarda derdini,halini anlatma çabası..tanıdık bir yüze rastlamak,yaşarken daha da kalabalık olduğumuzu görebilmek için..
ne mutlu ayn kıyıların insanlarıyla buluşmak;)
güzel yorumunuz ve aralara işlediğiniz satırlarınız için teşekkür ederim;)
sağlıcakla efendim
tatil bitmese..yaz bitmese..
ne güzel bir anlatım bu yazdıklarınızı yaşamış kadar oldum emeğinize sağlık takipte olacağım:)
her zaman beklerim eyvallah;)
hoşgeldiniz
Yorum Gönder